Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Şehit Ferhat Gedik’in Eren Bülbül ile İlişkisi Nasıl Anlatılıyor?

Ferhat Gedik’in askerlik yolu nasıl şekillendi? Şehidin kariyerinin gelişim sürecini ve motivasyonunu öğrenin.

Ferhat Gedik’in askerlik yolu

Her şehidin ardında bir hikaye vardır. Ancak bazı hikayeler, öyle derin izler bırakır ki, nesiller boyu unutulmaz. Ferhat Gedik’in hikayesi de bu unutulmazlardan biri.

11 Ağustos 2017’de Trabzon’un Maçka ilçesinde PKK’lı teröristlerle girdiği çatışmada, Eren Bülbül’ü korumaya çalışırken şehit düşen Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Ferhat Gedik, askerlik mesleğine olan sevgisi ve vatanı için canını feda etmesiyle bilinir. Onun hikayesi, bir kahramanlık destanıdır.

Çocukluk Yılları

Ferhat Gedik, çocukluğundan itibaren askerlik mesleğine büyük bir sevgi besliyordu. Annesi Hatice Gedik’in anlattığına göre, küçük Ferhat sopaya ip bağlar, omzuna atar ve “Bu benim silahım” derdi. “Ben asker olacağım,” derken gözlerinde parlayan ışık, onun bu mesleğe ne kadar bağlı olduğunu gösteriyordu.

Koyun otlatırken bile ders çalışır, bir yandan da asker olma hayalini kurardı. Bu hayal, onu sonunda şehitlik mertebesine taşıdı.

Askerlik Tutkusu

Ferhat Gedik, büyüdükçe bu tutkusunu daha da pekiştirdi. Her zaman asker olmanın gururunu yaşamak istiyordu. Vatanına olan bağlılığı, mesleğine duyduğu saygı ve sevgisiyle birleşince, onun için başka bir meslek düşünülemezdi. Dağlardan inmeyen, Karadeniz’in hırçın doğasına âşık olan Ferhat, mesleğini icra ederken bile Karadeniz’i koruma arzusuyla doluydu.

Şehadet Yolculuğu

Ferhat Gedik’in Trabzon’a atanması, aslında onun için bir geri dönüştü. Ankara’ya tayini çıkmasına rağmen, o Trabzon’a geri dönmeyi tercih etti.

Annesi ona “Oğlum gitme,” dediğinde, Ferhat “Anne, ben gitmeyim o gitmesin, kim gidecek?” diyerek vatan sevgisinin ne denli derin olduğunu gösterdi. “Temizleyip geri döneceğim” dediği Trabzon’a bir daha dönemeyecekti. Bu, onun şehadet yolculuğunun başlangıcıydı.

Eren Bülbül İle Birlikte

11 Ağustos 2017’de Trabzon’un Maçka ilçesinde, PKK’lı teröristlerle çıkan çatışma sırasında, 15 yaşındaki Eren Bülbül’ü korumaya çalışırken şehit düştü. Ferhat Gedik, Eren’i koruma içgüdüsüyle hareket etmiş, ancak ne yazık ki ikisi de o çatışmadan sağ çıkamamıştı. Eren Bülbül ve Ferhat Gedik’in hikayesi, Türk milletinin kalbinde derin bir yara olarak kalmaya devam ediyor.

Annenin Acısı

Ferhat Gedik’in annesi Hatice Gedik, evladının şehadete erişinin üzerinden 7 yıl geçse de acısını hala ilk günkü gibi yaşıyor. 71 yaşındaki anne Gedik, oğlunun hatırasını yaşatmak için onun kıyafetlerini ve fotoğraflarını evinde saklıyor. Her yıl oğlunun şehadet yıl dönümünde acısının tazelendiğini belirten anne Gedik, onun askerlik mesleğine olan sevgisini anlatırken gözyaşlarını tutamıyor.

Ankara’dan Trabzon’a Dönüş

Ferhat Gedik’in Trabzon’a geri dönme kararı, aslında onun vatan sevgisinin bir göstergesiydi. Tayinini Ankara’ya almasına rağmen, Trabzon’a dönmeyi tercih etmişti. Bu karar, onun şehitlik mertebesine giden yolun bir parçasıydı. Ailesine vedası, onun vatanını her şeyin önünde tuttuğunu gösteriyordu.

Şehadet Yıl Dönümü

Ferhat Gedik’in şehadetinin üzerinden geçen 7 yıl, ailesi için hiç kolay olmadı. Her yıl şehadet yıl dönümünde yaşanan acı, ilk günkü kadar taze kalıyor. Ferhat’ın annesi, bu acının hiçbir zaman dinmediğini, her yıl yenilendiğini söylüyor. Oğlunun şehadetinin yıl dönümünde, onun hatırasını yaşatmaya çalışıyor.

Hatıraların Yaşatılması

Ferhat Gedik’in ailesi, onun hatırasını yaşatmak için evlerinde onun kıyafetlerini ve fotoğraflarını saklıyor. Annesi Hatice Gedik, evladının hatırasını yaşatmak için onun kıyafetlerini kokladığını, fotoğraflarına baktığını söylüyor. Bu hatıralar, onun acısını bir nebze olsun hafifletiyor.

Son Konuşma

Ferhat Gedik, şehadetinden bir hafta önce annesiyle yaptığı telefon görüşmesinde, “Anne, bu sefer biraz tehlikeli gibi duruyor” demişti. Annesi ise ona her zaman dua ettiğini söylemişti. Ferhat, sanki sonunu hissetmiş gibi, bu sefer biraz daha dikkatli olmasını istemişti. Ne yazık ki bu, onların son konuşması olacaktı.

Acının Tazelenmesi

Ferhat Gedik’in annesi, her yıl şehadet yıl dönümünde acısının yenilendiğini söylüyor. Yıllar geçse de, evladının kaybı onun için hala taze bir yara. Anne Gedik, bu acının hiçbir zaman dinmeyeceğini, her yıl yeniden yaşandığını belirtiyor. Evladının hatırasını yaşatarak, onunla yaşadığı anıları taze tutuyor.

Doğum Gününde Şehadet

Ferhat Gedik’in doğum günü, 12 Ağustos’ta kutlanacaktı. Ancak ne yazık ki, o doğum günü yerine oğlunun toprağa verildiği gün olarak anılacaktı. Ferhat, 41 yaşında, 41 kurşunla şehit düşmüştü. Annesi, bu acıyı anlatırken gözyaşlarını tutamıyor ve her yıl bu acının yeniden tazelendiğini dile getiriyor.,

Ferhat Gedik’in hikayesi, bir kahramanlık destanıdır. Onun askerlik mesleğine olan sevgisi, vatanına olan bağlılığı ve fedakarlığı, onun adını Türk milletinin kalbine kazımıştır.

Annesi Hatice Gedik, onun hatırasını yaşatarak, bu kahramanlığı unutturmamaya çalışıyor. Ferhat Gedik, şehitlerimizin asla unutulmayacağının bir sembolüdür.