Çeyrek asır önce, 17 Ağustos 1999’da Türkiye’nin yaşadığı kabus, hafızalarımızda hala taze. Saat 03.02’de meydana gelen bu felaket, 16 milyonu aşkın insanı derinden etkiledi ve 17 binden fazla vatandaşımızı hayattan kopardı. Ancak, bu dehşet verici olayın yankıları hala devam ediyor ve uzmanlar, Marmara Bölgesi’nde beklenen yeni bir depreme karşı uyarılarını sürdürüyor.
İstanbul’un Riskli Bölgeleri: Hangi İlçeler Tehlikede?
O kara geceden sonra birçok insanın hayatı eskisi gibi olmadı. Tıpkı 6 Şubat 2023’te yaşadığımız depremde olduğu gibi, bu felaketin etkileri de unutulmadı.
Peki, Marmara Bölgesi’nde beklenen yeni deprem ne kadar büyük bir tehlike arz ediyor? Bu sorunun yanıtını, Türkiye’nin önde gelen deprem uzmanlarından Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan verdi.
Ercan, yaptığı açıklamalarda İstanbul’un en riskli bölgelerini belirtti. Özellikle Avrupa Yakası’nda yer alan Küçükçekmece ve Bakırköy gibi ilçelerin deprem riski taşıdığını ifade etti. Bunun yanında, Anadolu Yakası’nda da bazı bölgelerin büyük tehlike altında olduğunu vurguladı.
Ercan, olası bir depremde İstanbul’un kişi ve yapı yoğunluğunun bu tehlikeyi daha da artıracağını belirterek, depremin büyüklüğünün 17 Ağustos depremini bile gölgede bırakabileceğini söyledi.
Avrupa ve Anadolu Yakası: Deprem Riski Karşılaştırması
Prof. Dr. Ercan’a göre, Avrupa Yakası’nın depremden zarar görme olasılığı yüzde 65 iken, Anadolu Yakası’nda bu risk yüzde 35 civarında. Ercan, bu farklılığın temel nedenini, Avrupa Yakası’nın deprem odağına daha yakın olmasına bağladı. Küçükçekmece’nin 25 kilometre güneyinde ve 7 kilometre derinlikte, 6.4 – 6.7 büyüklüğünde bir deprem beklediğini belirten Ercan, bu depremin doğu-batı yönünde kırılacağına dikkat çekti.
Kanal İstanbul ve Deprem Riski
Marmara Bölgesi’nde beklenen depremin etkilerini artırabilecek faktörlerden biri de Kanal İstanbul projesi. Ercan, bu projenin depreme neden olmasa bile, yapılaşmanın yoğunlaşmasıyla birlikte depremdeki zararın artacağını ifade etti.
İstanbul’un kuzeyinde yerleşim alanlarının artmasının risk oluşturduğunu söyleyen Ercan, bu durumun şehrin büyümesini durdurması gerektiğini, ancak tam tersine yerleşim alanlarının kuzeye doğru kaydığına dikkat çekti.
İstanbul’un En Güvenli Bölgeleri: Nereye Yerleşmeli?
Peki, İstanbul’da en güvenli bölgeler neresi? Ercan, İstanbul’un kuzey kesimlerinin deprem açısından daha güvenli olduğunu belirtiyor. Ancak, bu alanlarda yapılaşmanın artması durumunda bu güvenliğin de tehlikeye girebileceğini ifade ediyor.
Özellikle Kanal İstanbul projesinin bu bölgelerde yapılacak yeni yapılarla birlikte riski artıracağına dikkat çekiyor.
Depreme Hazırlık ve Alınması Gereken Önlemler
Beklenen Marmara Depremi’nin büyüklüğü ve olası etkileri üzerinde duran Ercan, yapılaşmanın kontrol altına alınmaması durumunda İstanbul’un bu kadar yoğun yapılaşma ve nüfus yoğunluğunu kaldıramayacağını belirtiyor. Depreme karşı alınacak önlemlerin başında ise yapısal dönüşümün geldiğini vurguluyor.
Ne yazık ki, mevcut durumda yapılan dönüşümlerin sadece belirli kesimleri kurtarmaya yönelik olduğunu ve bu süreçten en çok müteahhitlerin kazanç sağladığını ifade ediyor.
Sonuç olarak, Marmara Bölgesi’nde beklenen deprem, özellikle İstanbul ve çevresinde büyük bir tehlike arz ediyor. Bu nedenle, depreme karşı hazırlıklı olmak ve gerekli önlemleri almak hayati önem taşıyor.
Unutmayalım, deprem doğal bir olaydır, ancak gerekli tedbirler alınmazsa felakete dönüşebilir. Bu konuda herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi ve deprem bilincinin yaygınlaşması gerekiyor.
Yorumlarınızı ve bu konudaki düşüncelerinizi bizimle paylaşarak, bu hayati konuda farkındalığı artırmamıza katkıda bulunabilirsiniz.