Antik Babil Tabletleri: Geleceği Öngören 4 Bin Yıllık Kehanetler Ortaya Çıktı!

Irak’ta keşfedilen ve 4 bin yıl öncesine ait olan Babil tabletleri, uzmanlar tarafından nihayet tamamen çözüldü. Bu antik metinler, gelecekteki felaketleri öngördüğü iddia edilen kehanetlerle dolu. Uzun yıllardır çözülemeyen bu tabletler, tarih ve bilim dünyasında büyük bir heyecan yarattı., İlk olarak 100 yıldan fazla bir süre önce keşfedilen bu kil tabletler, bir milletin düşüşünden kralın […]

Antik Babil Tabletleri

Irak’ta keşfedilen ve 4 bin yıl öncesine ait olan Babil tabletleri, uzmanlar tarafından nihayet tamamen çözüldü. Bu antik metinler, gelecekteki felaketleri öngördüğü iddia edilen kehanetlerle dolu.

Uzun yıllardır çözülemeyen bu tabletler, tarih ve bilim dünyasında büyük bir heyecan yarattı.,

İlk olarak 100 yıldan fazla bir süre önce keşfedilen bu kil tabletler, bir milletin düşüşünden kralın ölümüne kadar birçok karanlık tahmini içeriyor. “Bir kral ölecek, bir millet düşecek” gibi ifadelerin yanı sıra, iklim koşulları ve savaşlarla ilgili uyarılar da bu tabletlerde yer alıyor.

Dört ayrı kil tablete yayılmış 61 kehanet, tarihin bu kadar eski bir döneminde bile insanların geleceği öngörmeye çalıştığını gösteriyor.

Belki de en çarpıcı olanı, Babillilerin doğal afetleri ve astronomik olayları birbirine bağlayarak, gelecekteki olayları tahmin etmeleridir. Tabletlerdeki kehanetlerde, “İlkbaharda bir çekirge sürüsü çıkacak ve ekinlere saldıracak” gibi ifadeler yer alırken, bu tahminlerin ay döngüsü gibi astronomik olaylara dayandığı düşünülüyor.

Ancak bu tabletler sadece doğal afetlerle sınırlı değil. Babilliler, savaşların ve isyanların da gelecekteki kaosun habercisi olacağını belirtmişler. Tabletlerde geçen “Yağmur yağacak, sel suları akacak ve her yer harap olacak. Bir Elam ordusu ülkeye saldıracak, şehirler ıssızlaşacak” ifadeleri, o dönemin korkularını ve endişelerini yansıtıyor.

Deneyimlerin bir sonucu mu yoksa gerçekten bir öngörü mü?

Bu soru, tarihçiler ve bilim insanları arasında hâlâ tartışılıyor. Babillilerin bu kadar detaylı ve karamsar tahminler yapabilmesi, onların astronomik olaylara verdikleri önemi ve bu olayları nasıl yorumladıklarını da gösteriyor.

Babil tabletlerinin British Museum koleksiyonuna katılması, 1892-1914 yılları arasında gerçekleşmişti. Bu keşfin ardından geçen onca yılın ardından, nihayet bu antik metinlerin sırları gün yüzüne çıkarıldı. Belki de geleceğe dair bir şeyler öğrenmek için, geçmişe bakmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.

Sizce bu kehanetler gerçek mi yoksa sadece o dönemin mitlerinden mi ibaret? Görüşlerinizi bizimle paylaşarak bu kadim gizemi tartışmaya katılabilirsiniz!

Exit mobile version