İran Cumhurbaşkanı İbrahim Raisi’nin ani ölümü, popülerliğini yitiren İslam Cumhuriyeti’nin bir sonraki dini liderini seçme sürecini sekteye uğrattı. Bu durum, İran’da yeni bir istikrarsızlık dönemi başlatabilir.
Raisi’nin Ölümü ve Siyasi Etkileri
63 yaşındaki İbrahim Raisi, özellikle güçlü Devrim Muhafızları tarafından tercih edilen bir lider adayı olarak görülüyordu. Ancak helikopter kazasında hayatını kaybetmesi, 85 yaşındaki dini lider Ali Hamaney’in sağlık durumunun kötüleştiği bir dönemde yaşandı. Bu da rejimin iç siyasi ve dini mücadelelerle daha fazla meşgul olmasına yol açtı.
İç ve Dış Politikadaki Süreklilik
İran, iç protestolar, zayıf ekonomi, yaygın yolsuzluklar ve İsrail ile gerginlikler gibi sorunlarla karşı karşıya. Analistler, bu istikrarsızlık korkusuna rağmen, İran’ın iç ve dış politikalarında büyük değişiklikler beklemiyor. Uluslararası Kriz Grubu’nun İran direktörü Ali Vaez, sistemin zaten dini liderin halefinin sistemin geleceğine ilişkin vizyonuyla uyumlu olmasını sağlayacak bir yolda olduğunu belirtti. Bu vizyon, bölgesel vekil milislere destek ve nükleer silah bileşenleri geliştirme gibi dış politikanın kilit alanlarını kapsıyor.
Yeni Lider Adayları
Raisi’nin ölümü, Hamaney’in oğlu Mücteba Hamaney’in babasının yerine geçmesi için daha kolay bir yol açabilir. Ancak nihai karar, Uzmanlar Meclisi olarak bilinen üst düzey din adamlarından oluşan bir konsey tarafından verilecek. Bu konsey, Mücteba Hamaney’i seçebilir veya daha kolektif bir liderlik oluşturabilir.
Dış Politikadaki Zorluklar
İran, İsrail ile doğrudan çatışmalardan kaçınmaya çalışırken, bölgesel çatışmaların azaltılması ve nükleer programının geleceği konusunda ABD ile aralıklı görüşmelerde bulunuyor. Raisi’nin ölümü, bu görüşmeleri de karmaşık hale getirebilir. Quincy Sorumlu Devlet İdaresi Enstitüsü’nden İran uzmanı Trita Parsi, “İran’daki istikrarsızlık, gerginliğin önlenmesini daha da zorlaştırabilir” dedi.
Raisi’nin ölümü, İran’ın iç ve dış politikalarında nasıl bir etki yaratacağı konusunda belirsizlikleri artırıyor. Bu durum, bölgesel ve küresel dengeleri etkileyebilecek yeni gelişmelere yol açabilir.